Topkapı Sarayı'nda yeni keşfedilen ve yıllarca gizli kalmış bir mahzenden çıkarılan onlarca tarihi eserin arasında, yaşar durumda ve oldukça iyi korunmuş bir yeniçerinin de bulunması dünyanın ilgisini çekti.
Adının Çanakkale eşrafından Gelenzade Hakan Çelebi olduğu öğrenilen yılların eskitemediği yeniçeri, uzun yaşamasının sırrının Allah'ın bir lütfu ve mahzendeki yiyecek-içecek deposu olduğunu kaydetti.
"Asırlardır yalnızım"
Gördükleri karşısında şaşkınlığını gizleyemeyen Hakan Çelebi'nin "Viyana'yı alabildik mi?", "şu anki padişah kim?" gibi soruları, deneyimli yeniçerinin sağlığı da göz önünde bulundurularak geçiştirildi. Oyalama amaçlı sorulan "O bu değil de, şu Mohaç Muharebesi nasıl oldu? Anlat hele." şeklindeki soruya verdiği "1. Mohaç mı, 2. Mohaç mı? Hangisi?" yanıtı, ülkemizdeki tarih öğretiminin içler acısı durumunu gözler önüne serer gibiydi adeta. Gelenzade Hakan Çelebi'nin 2011 yılında olduğumuzu öğrendikten sonra iç çekerek "demek asırlardır yalnızım" demesi orada bulunanları hüzne boğdu.
Yürek burkan kavuşma
Haberin duyulmasının ardından Çanakkale Nüfus Müdürlüğü yeniçerinin olası akrabalarını araştırmaya başladı. Yapılan hummalı araştırmalar sonucunda Hakan Çelebi'nin İstanbul'da yaşayan 6. kuşaktan torununa ulaşıldı. Kurt yeniçeriyle aynı adı taşıyan mühendis Hakan Gelen apar topar Topkapı Sarayı'na götürülerek Gelenzade Hakan Çelebi'yle bir araya getirildi.
Göz yaşının sel olup aktığı buluşma sonrası basına poz veren ikili, birbirlerine anlatacak çok şeyleri olduğunu söyleyerek oradan ayrıldı.
Gelenzade Hakan Çelebi'nin (sağda) bitkin oluşu dikkatlerden kaçmadı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder