Aç Doyurdular...



Mercedes-Benz Türk sponsorluğunda gerçekleştirilen aş evi faaliyetlerinde bu sene de birçok ihtiyaç sahibinin karnı doyuruldu. Mikrofon uzattığımız kişilerden Emresen, kıymanın kilosu kaça haberiniz var mı? Seneden seneye Mercedes sayesinde et yiyoruz dedi. Gecede kendini alkole veren Koray K. ise hiç bu kadar kaliteli bir bira içmemiştim dedi.
Gecede kendini sosyalleşmeye adayan Levent Ö., bir günde 8 yeni bayanla tanışarak Ocak ayı hedefini tutturduğunu söyledi.

GrandKamyon'da sıcak gelişme...

Caneri'nin duygu yüklü yeni şiirinin buzları eritmesi bekleniyor:



K ahretsin kadro dışı kaldım yine..
O zalim yüzünden düştüm bu hale..
R akibim olamaz Kaplan, hatta Evra bile..
A nladım hatamı, çok özledim formamı be..
Y aa n'olur alın artık beni de ilk yediye..

Caner yine kadro dışı


FC GrandKamyon'da TravegoDeneme maçının kadrosu açıklandı.

İşte kadroya çağrılan isimler:
Kale: Metin
Defans: Mehmet - Yusuf - Gökhan
Ortasaha: Emre - Koray
Forvet: Mehmet

Bir süre önce süresiz kadro dışı bırakılan Caner yine kadroya alınmadı.
Bunca zaman Caner'i destekleyen gizemli elin sahibi vefasız oyuncudan desteğini çekmiş görünüyor.

(Foto: Caner mutlu günlerinde)

BÜYÜK KAPIŞMA

Bir süredir 5 Hececiler'in asi şairi C.Ö., nam-ı diğer Aşık Caneri'nin hakkında yazdığı şiirler karşısında sükunetini koruyan yeşil sahaların yıldızı Koray, suskunluğunu Aşık Caneri'nin kendi silahıyla, yani bir şiirle bozdu.

Edebiyat dünyasını sarsan bu şiirle, ikili arasındaki atışma giderek büyüyecek gibi görünüyor.

İŞTE O ŞİİR!

C ihanda yok onun gibi bir şair
A lemde şiirleri sanki bir cevahir
N afile aranmasın iyisi -desek de-
E n iyi olduğunu düşünen bu zat
R onaldo, Rivaldo, Recep İvedik'tir!



Edebiyat dünyasında infial yaratan şiirin
Nobel Edebiyat Ödülü kazanması bekleniyor!

C.Ö.'nün yeni şiiri yine onun için...


K ıskanmayin hic bi' kere
O yapar en güzel esprileri
R ivaldovari frikikleri var ya hele
A z farkla auta gidecek sanırken
Y arar tribünlerde kafa göz

Yaş 35 yolun yarısı ederKEN

Street Fighter camiasının sevilen karakterlerinden KEN'in doğum günü Gurme'de düzenlenen pizza partisiyle kutlandı.

Bütçe kısıtlamalarından dolayı sadece doğumgünü çocuğu pasta yiyebildi. Hatta cheesecake.

Fena dağıttılar

FC Mekatronik'in flaş transferi M10'un düzenlediği gecede M10 ve takım arkadaşları 10Numara'da felekten bir gece çaldılar. GrandKamyon Magazin kameraları da sizin için bu özel geceyi yerinde takip etti.

Sir Best'in duygusal konuşmasıyla başlayan gece samimi ve eğlenceli bir havada geçerken geceye damgasını vuran, yeniden yorumladıkları Türk Sanat Müziği eserleriyle "Grup Ezel" oldu.
İşte ikiliden bir kaç kuple:

" ..... Nasıl olsa sonu gelmeyecek mi? Her güzel şey gibi gitmeyecek mi? .... "
" ..... Issız yuvamda çektim, çekilmez çile çektim, çile bülbülüm çile .... "
" ..... Pınarbaşı burma burma yar yar yar yar yar yar aman..Yaz gelince öter zurna leylim leylim leylim aman .."

Bu arada Ezel grubundan etkilenen Sir Best'in yılların eskitemediği "Tanrı istemezse insan ölmezmiş" şarkısını "Yaprak istemezse tanrı ne yapsın" diye değiştirmesi gözlerden kaçmadı. Bu da yetmezmiş gibi ünlü dansçıların soyağacını bir kalemde sayan Sir Best ünlü güzellerden Tuba Büyüküstün'ü tek geçtiğini ancak Berrak Tüzünataç'ın kendisinde özel bir yeri olduğunu belirtip şaşkınlık yaratmaya devam etti.

Grup içi kaynaşmanın tavan yaptığı buluşmada Sir James ve Ömer Delon'un yakınlaşmaları dikkat çekti. Sarmaş dolaş halde şarkılara birlikte eşlik eden ikili birbirlerinin kolları arasından şarap içmeyi de ihmal etmedi.

Kemancının tüm psikolojik baskılarına rağmen duruşunu bozmayan Adolf kemancının baskılarını cebine sıkıştırdığı sahte 1 dolarla geçiştirdi.

Yeni aldığı HD telefonuyla uygunsuz pozlar yakalamaya çalışarak şantaj yapmayı planlayan M10 böylelikle telefonunun ilk taksidini ödemeyi planlıyor. Buna benzer bir metodla A.Rıza'nın çay ocağı müşterilerini özel görüntüleriyle şantaj yaparak zor durumda bıraktığı biliniyor.

ACI KAYIP

Kamyon Geliştirme'nin müstesna mühendislerinden, Kayseri eşrafından Ö.D.'nin masasında bulunan iki kangal sucuktan acılı olan kaybolmuştur. Tüm aramalara rağmen bulamadık, acılı ortada yok, kayıp! Alanın yüzüne, gözüne dursun inşallah!

Sucuğun akıbetinden endişe ediliyor!

Flaş.. Flaş.. Flaş.. Emmi Tunga'ya büyük suçlama..

Kaytung yazarı Emmi Tunga ile ilgili cok özel bir haber elimize ulaştı..

Emmi Tunga'nın evinde yabancı dil ögrendigini ve bu  dil egitimini bir yabancı bayandan ögrendigini duyduk.. Azimli muhabirimiz Ömer D bizzat eve kadar takip ederek bu haberi bize ulaştırmıs bulunuyor..

Gelişmeleri aktarmak için azimli muhabirimiz Ömer D'ye sözü bırakıyoruz.

Bizim bildigimiz Emmi Tunga yattıgı yerde 10 sn de uykuya dalan, yerinde duramayan girişken bir arkadaştı. Fakat son 1 hafta 10 gundur uykulu sıkıntılı bir hali vardı ve takip ettim sebeplerini ögrendim.

Bizim arkadaş geceleri dön dön uyuyamıyormus. Sebebi evdeki hatun. Eeee bekarlık zor zaanaaat. Kardeşimin halına cok uzuluyorum yapması gerekenleri saydım fakat yapmamakta ısrar ediyor. En sonunda kendi evinde kötü durumlara dusucek omur boyu silinmeyecek hafızasından.. Psikologlar cocukluguna kadar inse de yara olarak kalıcak Emmi Tunga'da..

Son olarak Emmi Tunga'dan özür diliyorum neden diye soracaksınız cevap vereyim. Ben bir Yenzedeyim paraya ihtiyacım var ve ben bu haberi yasadısı bir bahis sitesine sattım.. Bahis siteside anket actı bu konu ile ilgili... 6 ay sonra tutturana buyuk odul vaad ediyorlar..

Saygılarımla
azimle sıcıp beton delen muhabiriniz Ömer Delon

İşte bahis sitesinin açmış olduğu anket:

survey software

Senin O...

5 hececilerin asi şairi C.Ö.'nün son şiiri "Senin O.." yayımlandı..

K öşe gönderinden...
O muz ortaların...
R onaldovari rövaşataların...
A nsızın kopuşların...
Y oldurur saç baş...

ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI: OBEZİTE

Çalışma saatlerinin günden güne arttığı, insanların yoğun bir koşuşturmaca ve stresin içinde boğuştukları ve boğuldukları bir çağda yaşamaktayız. Bu temponun içinde insanlar düzgün ve dengeli beslenmeye fırsat bulamıyorlar. Buna, geleneksel damak tatlarının unutulmaya yüz tutmasını ve artık her tarafımızı sarmış olan fast-food restoranlarını da eklediğimizde, hepimiz çağımızın hastalığına yakalanma tehlikesiyle karşı karşıyayız: Obezite!

Risk altındaki meslekler

Yapılan araştırmalar, beyaz yakalı çalışanların mavi yakalı çalışanlara göre daha büyük risk altında olduklarını ortaya koymuş. Özellikle "plaza insanları" diye tabir edilen çalışanlar, alışveriş merkezlerinde görev yapanlar ve mühendisler yüksek risk grubunda bulunuyorlar.

AR-GE'de durum felaket!

Bir otomotiv firmasının araştırma-geliştirme (AR-GE) merkezinde çalışan ve isimlerini yayınlamamamız karşılığında bizle görüşmeyi kabul eden mühendislerse bu durumdan oldukça şikayetçi.

L.Ö., her sabah kuru kuru tost yediklerini, gün içi parmak bisküvisinden çubuk krakerine eksik etmediğini, elbette öğle yemeklerini boş geçmediklerini, akşam üstü ise simit-peynire talim ettiklerini söyleyerek yaşanan dramın altını çizdi.

Sözü L.Ö.'den alan Y.K. ise "Gün geçmiyor ki bölümde birinin doğum günü olmasın, biri aldığı evi, arabayı vs. kutlamasın, işe girenler ilk maaşlarını hayırlamasın. Her gün her gün baklava, pasta yemekten ne hale geldik!" diyerek adeta isyan etti.

Yeni kadroya geçen M.Ş. ise başka bir yaraya parmak basıyor. Daha geçenlerde iki arkadaşıyla birlikte kadroya geçmelerini kutlamak adına ortak baklava aldıklarını ifade eden M.Ş., müdürlerinin "birleşip olmaz, ayrı ayrı olmalı" uyarısıyla perişan olmuş. "Hazıra dağ mı dayanır?" diyerek bu durumun kendileri kadar ceplerine de zarar verdiğini dile getirdi. "Hayır, her olayda baklava-pasta, hatta pastırma yer olduk. Neredeyse aldığım yeni telefon için bile baklava ısmarlayacağız!" diyen M.Ş.'ye cevap L.Ö.'den geldi: "Ne? Yeni telefon mu aldın? Hani baklava?"

Y.K., M.Ş. ve L.Ö. hem acınacak hallerine gülüyor,
hem de vücutlarıyla barışık olduklarını gösteriyorlar.

Uzmanlar ne diyor?

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz beslenme uzmanı ve spor hocası Ömer Delibudak ise soruna kesin çözüm önerisi getirdi: "Gırtlaklarını tutsunlar!"

Ömer Delibudak zinde görüntüsüyle parmak ısırttı!

1:16

Heyecan başlıyor..

Truck 2011 GoKart sezonu dün gece verilen kokteylle resmen açıldı. Geceye pilotların yanısıra
sanat ve gösteri dünyasından ünlüler de katıldı. Tartışmalı yarışlar sonucu kariyerinin en iyi sezonunu geçirerek 3.olan Serkan eleştirilere karşın yine iddialıydı: "Bu sefer ne kimse üzülecek ne de ağlayacak.. Tek bir kazanan olacak.."

Öte yandan Gourbann ve Kaplann gibi kurt pilotların gece boyu sessiz kalmaları fırtına öncesi sessizlik olarak değerlendiriliyor.

ABL 2010 Ödülleri Sahiplerini Buldu

Kıyasıya bir mücadelenin yaşandığı "Yılın Koçu" ödülünü Wolverines'in başarılı koçu Toonboy'u burun farkıyla geride bırakan Omar Delininkaitis kazandı.

Gecenin yıldızı aday gösterildiği iki kategoride de açık ara ödül kazanan Matt Gourbann oldu. "Yılın Çaylağı" ve "En İyi Dördüncü Adam" ödüllerini alan Gourbann'ın sevinci görülmeye değerdi.

"En İyi Defansif Oyuncu" ödülüne sahip olan John Er Dikembe Mutombo'nun üstüste 3 ödüllük rekoruna da göz dikti.

"En Çok Gelişme Gösteren Oyuncu" ise bu kategoriyi domine eden Ali Iverson oldu.

Attack Dallas ve Saleem Wallace'ın başabaş götürdüğü "En Değerli Oyuncu" kategorisinde ise güle taraf Karşıyaka Wolverines'in başarılı şutörü Saleem Wallace oldu.

FC GrandKamyon : 10 O302S : 3

Dün akşam Hoşdere Arena'da oynanan maçta Grandkamyon ezeli rakibi O302S'i uzun bir aradan sonra farklı mağlup etmeyi başardı. 3lü defans ve alan daraltan futbol anlayışı ile etkili olan GK zaman zaman Barca tadında bir futbol sergiledi. Soğuk bir havada oynanan maçta ilk yarım saat neredeyse eline top değmeyen file bekçisi Meto donma tehlikesi geçirdi. Maçtan akıllarda kalan diğer bir not ise Koray'ın Guizavari kaçırdığı gollerin ardından 2. yarı fantastik gollere imza atması oldu. Ünlü oyuncu şöyle konuştu: "Hep söylüyorum. Atletico Truck'ta da çok iyi bir ikiliydik. Ortaalanda Emre ile çok iyi anlaşıyoruz. Fume de bize ayak uydurunca hücumda sorunumuz kalmıyor. Ancak herkes 3er 4er gol attığını söylüyor. 15-3 mü kazandık acaba?" Taraftarlar arasında ise Fume'nin mactan önce yaptığı takım konuşmasının takımı cok duygulandırdıgı ve bu iyi sonucun ortaya çıktığı konusuluyor. Edindiğimiz bilgiye göre "rakip parmak atsa ohh diyeceksiniz" tarzı ifadeler kullanan Fume takım arkadaşlarını motive etmiş.

FC GrandKamyon topbaşı yaptı...


2009'da tarihinde ilk kez gruplardan çıkma başarısı göstererek kamyon camiasını sevince boğan FC GrandKamyon, 2011 Bahar Kupası hazırlıkları kapsamında 17 Ocak Pazartesi saat 17:45'te Hoşdere Arena'da O302S ile karşı karşıya gelecek. Ezeli rekabette ezici bir üstünlüğü bulunan kamyoncuların son yıllarda ise rakibine diş geçiremediği biliniyor. GrandKamyon'un sahaya şu 7'yle başlaması bekleniyor: Meto-Memo-Yuzzi-Caner-Emre-Koray-Fume

"Werder Bremen gibi mi Barcelona gibi mi?"
Takım adına görüşlerini açıklayan Fume ise şöyle konuştu: "Bir zamanlar fırtınalar estirirdim. Eskisi gibi değilim artık." Takımdaki bu belirgin düşüşün başlıca nedeni olarak kadronun sık sık rotasyona uğratılması olarak gören Fume sözlerini "Messi gibi oynamam yetmez, yetmiyor zaten. Süpermen, süpermen olmak lazım bazen" diye sürdürdü. "Forvette oynarsam Barcelona gibi, Defansta oynarsam Chelsea gibi oluyoruz. Orta sahaya geçersem Werder Bremen gibiyiz."

"Çok net. Formda bir Meto'yla şampiyon oluruz."
Fume, özellikle kalede yıllar yılı dikiş tutturamadıklarını; Kantare, Dely Valdez, Sir Best, Volkancan gibi deneyimli kalecilerin yedikleri akılalmaz gollere takım olarak anlam veremediklerini belirttikten sonra son kaleci adayı Panter Meto'den çok ümitli olduğunu sözlerine ekledi. "Meto çok yetenekli bir kaleci. Maç önceleri yaptığımız 15er dakikalık kaleci idmanları sayesinde Buffon'u aratmayacak"

Bu sözler çok konuşulacak.
Bir oyun planı oturtamadıklarından dert yanan Fume takım arkadaşlarının kendisini anlayamamalarından şikayetçi. "Bana ayak uyduracak bir adam çıkmaz mı arkadaşım koca kamyon camiasında? Bir ara Anıl'la anlaşır gibi oldum ama o da Ordu Milli Takımı'nı tercih etti" diye konuşan Fume'nin diğer arkadaşlarıyla ilgili düşünceleri de zaten kaynayan kazan olan FC Grandkamyon'da işleri daha da
karıştıracağa benziyor. İşte onlardan bazıları:

- Memo: "Defans mı forvet mi anlamıyorum. Defanssan defansta kal. Forvetsen yine defansa geç"
- Yuzzi: "Kendi etrafında tır gibi dönüyor. Kalecinin 1 metre yanından ayrılmıyor."
- Caner: "Olur olmadık her topa boş pres yapıyor. Sonra da paslar dağlara taşlara"
- Emre: "Beşiktaş-Üsküdar hattında gibi sağ kanattan gidip geliyor. Bir kafanı kaldı bir boş adamı gör diyoruz, yok."
- Koray: "O yok mu o! Ne emeklerle getirdiğim topları ezmekte üstüne yok. Ezmediklerini de kalecinin üstüne plaseliyor."
- Alixan: "Satırını kasap dükkanında bıraktığı gibi koşmuş gelmiş sahaya. Bir kere rakip oldum hastanelik oldum. Daha da oynamam"
- Dely Valdes: "Sol beke koyduk olmadı, kaleye koyduk dolmadı. Yok böyle abuk bir stil"

"Ah Aktaş Ah!!"
Süleyman, Gökhan, Kafkas, Yahya, Aktaş gibi isimleri sorduğumuzda ise cevap bile vermek istemediğini belirten Fume'den söyleşimizin sonunda unutamadığı bir anısını paylaşmasını istediğimizde yüzünde hayal kırıklığıyla karışık bir gülümseme beliriyor ve başlıyor anlatmaya: " Sene 2005. Hiç unutmam. Sahaya Kantar-Tümo-Çeto-Yuzzi-Kafkas-Fume-Aktaş 7siyle çıkmıştık. Herşey çok güzel gidiyordu. Atak üstüne atak geliştiriyor, adeta dövüyorduk rakip kaleyi. Ta ki o "an"a kadar. 3 kişinin belini kırıp, 4 kişiye bacak arası yapıp, sağlı sollu çalımlarla sıfıra kadar inmiştim. Ardından kaleciyi de pazara yollayıp altıpas içinde eli belinde bekleyen Aktaş'ı gördüm ve topu "al da at" dercesine önüne bıraktım. Gözlüğünü takmış mıydıtakmamış mıydı, kendine gelen yuvarlak cismin top olup olmadığını algılayabildi mi bilemiyorum. Tek yapması gereken şey topu usulca kalenin içine dürtmekti. Hatta ufak bi ayak hareketi yapsa rüzgarından top içeri gidecekti. Fakat Aktaş yeterli görmemiş olacak ki ayağını arkadan taa ensesine kadar kaldırdı ve sert bir vuruşla fileleri delmek istedi. Tabi elin oğlu boş durur mu? Bizimki ayağını indiresiye kadar arkadan yetişen defans elemanı topu kornere atmayı başardı. Böylece ilk galibiyet umutlarımıza beton dökülmüş oldu, unutmak mümkün değil."

Bu sezon Axor Basketbol Liginde hiç asist yapamayan Selim H. yine de geçen sezon yaptığı toplam asist sayısına ulaştı.




Selim H. oynadığı bireysel basketbol yüzünden takım bulmakta güçlük çekiyor. w32harakit virüsünden sonra kendisini bir türlü toparlayamadığını belirten Selim H. performansındaki bu düşüşte en büyük sorumlunun Kaan "Memo" Kural olduğunu açıkladı.
Bilindiği üzere geçtiğimiz yaz aylarında Kaan Kural'ın MB şubesi törenle açılmış ve başkanlığa Memo getirilmişti.

"Değerimi bilemediler, Toefl dan yeterli skoru alabilirsem nba'e gideceğim"
sözleri dudaklarının arasından dökülürken yüreğinin burukluğu yüzüne yansıyan Selim, "önümde iki seçenek vardı ya körükçü olacaktım ya basketci. Pişman değilim yine olsa yine aynısını yaparım" dedi.

Resim kaynak: A.S

ABL 2010 Sezon Ödülleri

Bir türlü oynanamayan K.Wolverines - C2H5OH!?.* maçı ve bunun yanısıra yaşanan finansal zorluklar nedeniyle yarıda kalan ABL'de yılın en iyileri için adaylar açıklandı.

Altı kategoride yapılan oylama sonucu kazananlar önümüzdeki günlerde belli olacak.

ÜNLÜ SİHİRBAZIN DRAMI!

70'li yıllarda gazinoların paylaşamadığı, tek kanallı dönemin televizyondaki neşesi, ünlü sihirbaz Semerkantlı Ali'ye çocuklar için gösteri yaptığı bir alışveriş merkezinde rastlıyoruz. Kendisini tanımamıza şaşırıyor, gözleri doluyor. Hemen oracıkta kısa bir söyleşi yapmak istiyoruz kendisiyle, bizi kırmıyor. Gösteri arasında hemen yanımıza geliyor.
Yürek burkan düşüş
Geçmişe duyduğu özlem her halinden belli oluyor konuşurken. "Bir zamanlar bir numaraydım" diyor, "herkes gösterilerimi izlemeye gelirdi" derken sesi titriyor. Nasıl oldu da bu hale geldiğini, insanların kendisini nasıl unuttuğunu soruyoruz. Samimiyetle cevaplıyor sorularımızı.
"Kendim ettim, kendim buldum"
Bir gün İranlı bir sihirbazın gösterisinden çok etkilenmiş Semerkantlı Ali. Özellikle de sayılarla yaptığı final numarasına. Ne yapmış etmiş, sırrını öğrenmiş bu numaranın. Popülaritesinin giderek azalmaya başladığı günlerde bu gösteriyle yeniden yıldızını parlatmak istemiş. Her tarafa asılan boy boy ilanlar, reklamlarla yeni gösterisinin duyurusunu yapmış. Büyük gün gelip çattığındaysa çok heyecanlıymış usta. "Zaten ne olduysa ondan oldu, heyecanıma ve hırsıma yenik düştüm" diye itirafta bulunuyor.
"Ne oldu peki?" diye soruyoruz, adeta boğazına bir yumruk oturuyor, hıçkırıklara boğuluyor sonra. "Final numarasında bir kağıda seyirciler arasından seçtiğiniz bir kaç kişiye sayılar yazdırıyorsunuz. Bu sayıları el çabukluğuyla önceden hazırlamış olduğunuz sayılarla değiştiriyorsunuz, farklı sayılar olduğunu anlamalarına fırsat vermeden bunların toplamını onaylatıyorsunuz ve kapalı zarftaki numarayı gösteriyorsunuz. İşte ben... o numarayı... yanlış toplamışım."
Seyirci bu başarısız numara sonrası küsüyor usta sihirbaza. Zaten azalmaya başlayan popülaritesi hızla iniyor ve bir zaman sonra da Semerkantlı Ali ismi unutuluyor.
Ekmek parası
Tek göz bir gecekonduda hayatta kalma mücadelesi veren Semerkantlı Ali, ekmek parasını yine ilüzyondan çıkarıyor. Alışveriş merkezlerinde çocukları eğlendiren bir zamanların yıldızı eski günleri aradığını ama artık durumu kabullendiğini söyleyerek iznimizi istiyor ve gösterisine kaldığı yerden devam etmek üzere çocukların arasına dönüyor.

Semerkantlı Ali'nin şapkasından tavşan yerine fare çıkarması
çocukları korkuttu! Aileler tepkili!

BİLİM DÜNYASINDAN ŞOK BULUŞ!

Günümüzde saç dökülmesi ya da halk arasındaki yaygın adıyla kelleşme, yaşlanma sürecinin doğal bir parçası olmasına rağmen milyonlarca erkeğin ve kadının korkulu rüyası olmaya devam ediyor. Bu uğurda harcanan para her yıl milyonlarca doları buluyor, her gün binlerce kişi saç ektirme merkezlerinin kapısını aşındırıyor.
Her konuya olduğu gibi bu konuya karşı da ilgisiz kalamayan İsviçreli bilim adamları, uzun süren uğraşları sonucunda bilim dünyasını sarsacak şok bir buluşa imza attı. Konuyla ilgil olarak İsviçreli Bilim Adamları Derneği'nin (İBAD) başkent Zürih'te düzenlediği basın toplantısındaydık.
Kelliğe kesin çözüm
Sözlerine "İsviçre'nin başkenti Bern'dir, hala öğrenemediniz" diye başlayan İBAD Başkanı Johann Wolfgang Schweinsteiger, araştırmaları sırasında her türden kimyasalı deneyerek kelliğe kesin çözüm aramaya çalıştıklarını, denemelerinde kalıcı bir çözüm elde edemediklerini, bunun da kendilerini umutsuzluğa sürüklediğini söyledi. Son denemede de elde edilen başarısızlık sonucu tüm laboratuvar çalışanlarının yoğun ve ağır bir depresyona girdiklerini ifade eden Schweinsteiger, projenin selameti açısından çalışanlarına izin verdiğini ve herkesin bir hafta boyunca işten uzaklaşması gerektiğini salık verdiğini anlattı. Schweinsteiger, "Zaten kesin çözüm de, tesadüfi de olsa tatil sonrası geldi." diyip gevrek gevrek gülerek, verdiği kararın ne denli yerinde bir karar olduğunun altını çizdi.
Çözüm Türkiye'den
Bir haftalık tatilde çalışanlarından birinin Türkiye'ye gittiğini ve burada Anadolu turu yaptığını dile getiren İBAD Başkanı, adını vermek istemediği çalışanının Orta Anadolu'da yediği baharatlı, yöresel bir yiyeceğin etkilerini yazdığı raporunu basına dağıttı.

İşte mucize "p"!

Çarpıcı ifadeler
Raporda, "p" kod adlı yiyeceğin başlarda alışkın olmayan kişinin motorunu bozduğu, cırcır yaptığı yazılırken, daha sonraki gelişmelerin hayret verici olduğu ifade edilmiş. Söz konusu çalışan, "p"'ye alıştıktan sonra sürekli yeme ihtiyacı hissettiğini, yedikçe vücudundaki kılların uzadığını fark etmiş. Bu duruma oldukça şaşıran çalışan, laboratuvarda deneylerini sürdürmek üzere "p"den yüklü bir miktarda almış. (Bu noktada söze giren Schweinsteiger, çalışanının 12 kg "p" aldığını ancak laboratuvara 500 g geldiğini söyledi. Yapılan soruşturmada, çalışanının ailesiyle birlikte "p"nin kalanını yediği ortaya çıkmış. Laboratuvar bütçesiyle alınan bir malzemenin böyle sorumsuzca harcanmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Schweinsteiger, gerekli cezaların uygulanacağını söyledi.)
Olumlu sonuçlar
Sevindirici olanın, kalan 500 g "p"nin bile deneyleri açısından çok yararlı olduğunu ve her denekte alışma dönemini müteakip olumlu sonuçlar aldığını kaydeden Schweinsteiger, kelliğin artık bir sorun olmaktan çıktığını, kalıcı çözümün "p" yemekten geçtiğini ifade etti. İBAD Başkanı, bir soru üzerine "p"nin yan etkilerini uzun süre çıkmayan koku ve kılların istenenden fazla uzaması şeklinde cevapladı ve şunu eklemeyi de ihmal etmedi: "Bir yan sonuç da "p"nin cebinizi yakabileceği. Çok pahalı bu meret!"
Schweinsteiger, basın toplantısı sonunda bazı sonuçları da basınla paylaştı.

Ö.D. adlı hastada görülen değişim çarpıcı!

Sonun başlangıcı mı?


Emmi Tunga

Gün geçmiyor ki yeni bir kahin çarpıcı iddialarla ortaya çıkmasın...

Tuna boylarında şirin bir şehir olan Drobeta-Turnu Severin'de gözlerini dünyaya açan Emmi Tunga da bunlardan biri...

"Vatan doğduğun değil doyduğun yerdir" felsefesinin yaşayan örneği olan kahin henüz çocukken ailesiyle Bursa'nın Kösehoroz köyüne köyüne yerleşmiş...
Rüşdünü ispat ettikten sonra da İstanbul'u mesken tutmuş kendine...
Boğaziçi Universitesi Kandilli Rasathanesi'nde bir süre deprem tahmin analisti olarak da görev yapan Emmi Tunga'nın bu macerası uzun sürmemiş...
O dönem kendisini tanıyanların verdiği bilgiye göre 16 Ağustos 1999'da Tunga'nın "2011'e kadar deprem meprem olmaz" diye konuşması kurumdaki kariyerinin sonunu getirmiş...

Dünya'nın 2012 senaryolarıyla çalkalandığı şu günlerde Tunga'nın kehanetleri dudak uçuklatacak cinsten...
Tunga'ya göre dünya 2012'yi göremeyecek bile...
Tunga yine iddialı konuşuyor: " 16 ağustos'ta yanıldım ama o zaman da 2011'e dikkat çekmiştim. Benden söylemesi !!!"...

İşte Tunga'nın bazı kehanetleri:
- Mayıs 2011 seçimlerinde Erbakan tek başına iktidar olacak...
- Ömer D. İstanbul 3. bölgeden CHP Milletvekili seçilecek...
- Kaan Kural MBT kariyerini sonlandırıp Olin Edirne'yle anlaşacak...
- Boğazköy, Boğazköy olarak kalacak. Asla Bahçeşehir olmayacak..
- Adolf T.'nin konuştuğu gizemli kişinin kimliği ortaya çıkacak...
- Bülo lakaplı elektrik mühendisi Altın Ayı'yı alacak...
- Üfürükçüler artık meydanı boş bulup üfüremeyecek...
- 2. yarı oynanacak herhangi bir GS maçına oğlunu götürecek babalar yine çocuklarına galibiyet gösteremeyecek ve çocuklarını takım seçmekte özgür bırakacak...
- Katarina ile aramda neler geçecek ben bile bilmiyorum...
- 11.11.2011 11:11'de son kez bilgisayarımdaki saate bakacağım ve hayat duracak...

Aynı zamanda ünlü kahin Baba Vanga ile hala-dayı çocukları oldukları iddia edilen Emmi Tunga'nın son olarak "Eee hacı, Trabzon bu sezon ipi göğüsler mi?" sorumuza "Ne bileyim ben müneccim miyim? diye yanıt vermesi ise şaşkınlık yarattı.
Emmi Tunga'nın ilk aşkı Northwitch Victoria

Yavrum Siz Kardeşsiniz....












Kurtlar vadisinin sevilen oyuncusu Memati geçtiğimiz günlerde şok bir haberle sarsıldı.
Yıllar önce zengin bir aileye verilen evlatlık olarak verilen Metati isimli bir ikiz kardeşi olduğunu öğrendi. İkilinin akıllara durgunluk veren benzerlikleri bulunuyor. Yüz ve vücut yapıları birebir aynı olan ikizlerin ikiside saat 13:43 te 3 kez hapşırıp 2 takla atıyorlar.
Kurtlar vadisi ekibi tarafından Metatinin de dizi ekibine katılıp ikizlerin ezeli rakipleri Basisplan kod adlı Ömer D. ye karşı birlikte mücadele edecekleri duyuruldu.

"MUHTEŞEM YÜZYIL"A TEPKİLER ÇIĞ GİBİ BÜYÜYOR!

Daha yayına başlamadan bir çok kesimden tepki alan Show TV'nin yeni dizisi "Muhteşem Yüzyıl"ın ilk bölümünün ardından Grand Kamyon santrallerini adeta kilitleyen okurlarımız diziyi eleştiri yağmuruna tuttular.

Osmanlı İmparatorluğu gibi yedi cihana nam ve korku salmış, dünyaya hükmetmiş bir imparatorluğun en önemli padişahlarından olan Kanuni Sultan Süleyman'ın hayatının anlatıldığı diziye yönelik en büyük tepki oyuncu seçimine yönelik. Sultan Süleyman'ı canlandıran Ömer Delibudak'ın bu role hiç uygun olmadığı görüşünde birleşen okurlarımız "Süleyman'ı Halit Ergenç bile canlandırsa daha iyiydi" şeklinde tepkilerini dile getirdiler.

Tepkilerle ilgili konuşmak üzere setteyiz

Eleştirilerin odağı haline gelmesiyle ilgili görüşlerini aldığımız Ömer Delibudak tepkilere sadece gülüp geçtiğini söylüyor. "Bulmuşum bir sürü güzel hatun, haremim var, daha ne olsun?" diyen tecrübeli oyuncunun neşesi, dizinin fotoğraf çekimleri sırasında yüzüne yansıyor.

Dizide Alexandria/Hürrem Sultan'ı canlandıran, Ömer Delibudak'ın rol arkadaşı Türk asıllı Alman oyuncu Meryem Uzerli ise konuyla ilgili sorularımıza "U benim Ümerim" demekle yetindi.

Delibudak'ın hareminde ne ararsanız var!

Konuştuğu mu var?




Yıllardır belirlenemeyen gizemli telefon görüşmeleri ile "konuştuğu var" dedikodularına maruz kalan A.T. Grand Kamyon ekibinin sorularına biz sadece arkadaşız diye yanıt vermesi şüphelerimizi bir kat daha arttırdı.

Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar


Sanattan siyasete manavdan hale varıncaya kadar hemen her konuda engin bir birikime sahip olan hoca bu kez de astronomi profesörüne haddini bildirdi.
İkili arasında geçen kısa diyaloğa hocanın şu sözleri son noktayı koydu:
"Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar"

Bu anekdotun detayı ve bizimle paylaşan okurumuz için:
http://www.stargazete.com/gazete/yazar/aziz-ustel/musa-anter-bir-siir-yazdi-basina-gelmedik-kalmadi-321700.htm

PAUL'ÜN CENAZESİNDEYDİK!

2010 Dünya Kupası'nın simgelerinden biri haline gelen Kahin Ahtapot Paul'ün cenazesine
Türk basınından yalnızca Grand Kamyon ekibi davetliydi.

Sanat Bunun Neresinde?



Google da en kötü logo aramasında üst sıralardaki yerini kimselere kaptırmayan Caner Ö. nün son çalışması, tasarım camiasında yine büyük etki yarattı.
İddiaları yanıtlayan Caner Ö. "Sanatımı kimse anlamıyor, ekinler baş vermeden kör buzağı topallamazmış" dedi.
Bugün toplanması planlanan meclis komisyonunda Caner Ö. nün logo tasarımı yapmasının engellenmesine ilişkin yasa taslağı görüşülecek.

FENERBAHÇE'DEN MİSİLLEME!

Transfer olduğu günden bu yana istenen performansa bir türlü ulaşamayan Kazım Kazım'la yollarını ayıran Fenerbahçe, özel hayatı, haşarılığı ve disiplinsizliği nedeniyle gündemden düşmeyen oyuncunun ezeli rakipleriyle anlaşmasının şokunu çabuk atlattı ve sarı-kırmızılı kulüpten yaptığı şok bir transferle adeta misilleme yaparak rakiplerine gözdağı verdi.

Şok transferin perde arkası

Dün akşam saatlerinde Galatasaray'ın Kazım'la anlaşmasından sonra başkan Aziz Yıldırım, sportif ve teknik direktör Aykut Kocaman'ın da onayıyla bir süredir Galatasaray'da mutsuz olduğu bilinen Levent Öztürk'ün kapısını çaldı. Menajerler aracılığıyla yürütülen görüşmelerde çabucak anlaşma sağlandı ve Levent, iki randevusunun arasına sıkıştırarak Samandıra'ya gelmeyi kabul etti. Gece geç saatlerde başkan Aziz Yıldırım ve sportif ve teknik direktör Aykut Kocaman'la bir araya gelen Levent, kendisini 5,5 yıllığına sarı-lacivertli renklere bağlayan sözleşmeyi imzaladı.

"Çok mutluyum"

İmzaların atılmasının ardından basının karşısına çıkan çiçeği burnunda Fenerbahçeli Levent, sözlerine "çok mutluyum" diye başladı. Mutluluğu gözlerinden okunan Levent, Galatasaray'la yaşadığı sorunlara değinerek ayrılma kararındaki en büyük nedeni "Çocuğu maçlara götürüyorum, daha galibiyet göremedi. Harap oldu yavrucak. Fenerbahçe tüm maçları kaybetse bile hiç değilse yılda en az iki Galatasaray galibiyeti cepte. O nedenle çocuğum için, çocuğumun mutluluğu için Fenerbahçe'yi seçtim." şeklinde açıkladı.

Konuşması sırasında zaman zaman gözlerinin dolduğu görülen Levent'in Aziz Yıldırım'a ve Aykut Kocaman'a teşekkür etmesi sırasında da duygulu anlar yaşandı.

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Levent'in, Kazım'ın Galatasaray'a transferi üzerine yöneltilen bir soruya "Kazım Kazım, Adnan Adnan, içler dışlar çarpımıyla birbirini götürürler" demesi salonda gülüşmelere yol açarken, Galatasaray'daki sorunların da ne denli büyük olduğunu bir kez daha göstermiş oldu.

Telefonu elinden bırakmadı

Levent Öztürk'ün tüm basın toplantısı boyunca cep telefonunu elinden düşürmediği, sürekli bir yerlere mesaj atıp mesaj okuduğu da gözlerden kaçmadı. Levent basın toplantısını, "acele kaçmam lazım, iki randevu daha ayarladım, en büyük Fener!" diyerek sonlandırdı.

Levent, artık Fenerbahçe'nin başarısı için ter dökecek.

GENÇ JEDI'LAR RAHATSIZ!

Jedi Akademisi'nin genç "master"larından Berkay Kenobi ile "padawan"ı Selim Skywalker, Galaktik İmparatorluk orduları ile Darth Vader komutasındaki ayrılıkçı birlikler arasındaki, şiddeti giderek artan çarpışmalardan duydukları rahatsızlığı dile getirdiler. Bu çarpışmalardan en çok Naboo olsun, Tatooine olsun, evrendeki tüm gezegenlerde yaşayanların etkilendiğini ifade eden gözüpek ikili, çarpışmaların artık son bulmasını istediler. Darth Vader'in aslında bazı dış mihrakların kuklasından başka bir şey olmadığını vurgulayan Master Kenobi, ayrılıkçıların evrenin bölünmez bütünlüğüne hiçbir şekilde halel getiremeyeceğinin altını ısrarla çizerek, başta Darth Vader olmak üzere tüm ayrılıkçılara silah bırakma çağrısında bulundu. Bu arada, kamuoyunda Darth Vader ile aralarındaki ilişkiye dair çeşitli spekülasyonlar olduğunu hatırlattığımız Padawan Skywalker'in, konuyla ile ilgili ısrarlı sorularımızı yanıtlamaktan kaçınması dikkatten kaçmadı.

İkiliyle sohbetimiz, ikilinin "si vis pacem, para bellum" diyerek hologram droidlerle idman yapmak üzere ayrılmasıyla son buldu.


İdmandan bir kare
(Soldan sağa: Selim Skywalker, Berkay Kenobi, holo-droid)

Orhan Abi'den düet müjdesi


Evinin kapılarını GrandKamyon'a açan Orhan Altıntop'la bir söyleşi gerçekleştirdik. 5. sanat yılını kutlayan Altıntop, rahat tavırlarıyla dikkat çekerken ortopediden kariyer planlarına, tavan askısından galvaniz saça samimi açıklamalarda bulundu...

GrandKamyon - Öncelikle bu söyleşi için bizi evinizde ağırladığınız için teşekkürler...
Orhan Altıntop - Welcome.. Welcome..
GK - Gerçekten çok hoş bir eviniz var.
OA - Mersi canım. İskandinav kökenli olduğum için kendi asil tarzımı evime de yansıttım.
GK - Sanatta 5. yılınızı kutluyorsunuz ancak son 1 sene talihizlikler yaşadınız...
OA - Dimi ama yaa.. dimi.. Halısahada ayağımı kaydıran o ... hala bulamadım.. bi bulsam..
GK - Yakışıyo mu Orhan Bey sizin gibi bir asilzadeye.. Şu an sağlık durumunuz nasıl?
OA - Adeta bedenimin bi parçası olan alçımla vedalaştım. Bomba gibiyim.
GK - Bu arada arabalara olan tutkunluğunuz biliniyor. Hatta tek kolla trafiğe çıktığınız söyleniyor..
OA - Özel şoförüm Bektaş da var ama bazen de keyif yapmak istiyor insan.
GK - Hurda bir araca servet ödediğiniz konuşuluyor.
OA - Hahaayt.. Birkaç haftaya görsünler beyaz balinamı.. Üstün alman teknolojisi ile Orhan zekasını harmanladım.. OTo sanayiide bazı haşin abilerle fazla içli dışlı oldum galiba ama olsun.. Değdi..
GK - Değdi derken?
OA - Bana bak ne ima ediyosun sen???
GK - Hiçbirşey. Peki Orhan Bey, 2011 için projeleriniz var mı?
OA - Var tabi, ne sandın.
GK - Biraz bahseder misiniz?
OA - Tanrıvirdi'yle düet: Lasciate Mi Cantare
GK - Sabırsızlıkla bekliyoruz. İyi seneler
OA - Bekleyin kuzum. İyi seneler
- Kılıçlar çekildi
- SON OSMANLI
- Grandkamyon Foto Ödülleri Sahiplerini Arıyor...
- Sultan Sülüman'a Büyük Şok
- İngiltere'de Pastırma Krizi...
- Ronaldinho'dan sert açıklama
- KAMYON GELİŞTİRME'NİN GURURU OLDU!
- Yeni saç stiliyle tartışma yarattı
- "Bugün açız yine evlatlarım"
- Aç Doyurdular...
- GrandKamyon'da sıcak gelişme...
- Caner yine kadro dışı
- BÜYÜK KAPIŞMA
- C.Ö.'nün yeni şiiri yine onun için...
- Yaş 35 yolun yarısı ederKEN
- Fena dağıttılar
- ACI KAYIP
- Flaş.. Flaş.. Flaş.. Emmi Tunga'ya büyük suçlama..
- Senin O...
- ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI: OBEZİTE
- Gokart'ta heyecan başlıyor..
- ABL 2010 Ödülleri Sahiplerini Buldu
- FC GrandKamyon : 10 O302S : 3
- FC GrandKamyon topbaşı yaptı...
- Bu sezon Axor Basketbol Liginde hiç asist yapamayan Selim H. yine de geçen sezon yaptığı toplam asist sayısına ulaştı.
- ÜNLÜ SİHİRBAZIN DRAMI!
- BİLİM DÜNYASINDAN ŞOK BULUŞ!
- Sonun başlangıcı mı?
- Yavrum Siz Kardeşsiniz....
- "MUHTEŞEM YÜZYIL"A TEPKİLER ÇIĞ GİBİ BÜYÜYOR!
- Konuştuğu mu var?
- Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar
- PAUL'ÜN CENAZESİNDEYDİK!
- Sanat Bunun Neresinde?
- FENERBAHÇE'DEN MİSİLLEME!
- GENÇ JEDI'LAR RAHATSIZ!
- Orhan Abi'den düet müjdesi
- Flaş Flaş Flaş !! Delilerin Ömerin Bilinmeyen Yönleri
- Üff - Hoca'dan Esintiler Rezillik Diz Boyu
- --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------