2009'da tarihinde ilk kez gruplardan çıkma başarısı göstererek kamyon camiasını sevince boğan FC GrandKamyon, 2011 Bahar Kupası hazırlıkları kapsamında 17 Ocak Pazartesi saat 17:45'te Hoşdere Arena'da O302S ile karşı karşıya gelecek. Ezeli rekabette ezici bir üstünlüğü bulunan kamyoncuların son yıllarda ise rakibine diş geçiremediği biliniyor. GrandKamyon'un sahaya şu 7'yle başlaması bekleniyor: Meto-Memo-Yuzzi-Caner-Emre-Koray-Fume
"Werder Bremen gibi mi Barcelona gibi mi?"
Takım adına görüşlerini açıklayan Fume ise şöyle konuştu: "Bir zamanlar fırtınalar estirirdim. Eskisi gibi değilim artık." Takımdaki bu belirgin düşüşün başlıca nedeni olarak kadronun sık sık rotasyona uğratılması olarak gören Fume sözlerini "Messi gibi oynamam yetmez, yetmiyor zaten. Süpermen, süpermen olmak lazım bazen" diye sürdürdü. "Forvette oynarsam Barcelona gibi, Defansta oynarsam Chelsea gibi oluyoruz. Orta sahaya geçersem Werder Bremen gibiyiz.""Çok net. Formda bir Meto'yla şampiyon oluruz."
Bu sözler çok konuşulacak.
Bir oyun planı oturtamadıklarından dert yanan Fume takım arkadaşlarının kendisini anlayamamalarından şikayetçi. "Bana ayak uyduracak bir adam çıkmaz mı arkadaşım koca kamyon camiasında? Bir ara Anıl'la anlaşır gibi oldum ama o da Ordu Milli Takımı'nı tercih etti" diye konuşan Fume'nin diğer arkadaşlarıyla ilgili düşünceleri de zaten kaynayan kazan olan FC Grandkamyon'da işleri daha dakarıştıracağa benziyor. İşte onlardan bazıları:
- Memo: "Defans mı forvet mi anlamıyorum. Defanssan defansta kal. Forvetsen yine defansa geç"
- Yuzzi: "Kendi etrafında tır gibi dönüyor. Kalecinin 1 metre yanından ayrılmıyor."
- Caner: "Olur olmadık her topa boş pres yapıyor. Sonra da paslar dağlara taşlara"
- Emre: "Beşiktaş-Üsküdar hattında gibi sağ kanattan gidip geliyor. Bir kafanı kaldı bir boş adamı gör diyoruz, yok."
- Koray: "O yok mu o! Ne emeklerle getirdiğim topları ezmekte üstüne yok. Ezmediklerini de kalecinin üstüne plaseliyor."
- Alixan: "Satırını kasap dükkanında bıraktığı gibi koşmuş gelmiş sahaya. Bir kere rakip oldum hastanelik oldum. Daha da oynamam"
- Dely Valdes: "Sol beke koyduk olmadı, kaleye koyduk dolmadı. Yok böyle abuk bir stil"
"Ah Aktaş Ah!!"
Süleyman, Gökhan, Kafkas, Yahya, Aktaş gibi isimleri sorduğumuzda ise cevap bile vermek istemediğini belirten Fume'den söyleşimizin sonunda unutamadığı bir anısını paylaşmasını istediğimizde yüzünde hayal kırıklığıyla karışık bir gülümseme beliriyor ve başlıyor anlatmaya: " Sene 2005. Hiç unutmam. Sahaya Kantar-Tümo-Çeto-Yuzzi-Kafkas-Fume-Aktaş 7siyle çıkmıştık. Herşey çok güzel gidiyordu. Atak üstüne atak geliştiriyor, adeta dövüyorduk rakip kaleyi. Ta ki o "an"a kadar. 3 kişinin belini kırıp, 4 kişiye bacak arası yapıp, sağlı sollu çalımlarla sıfıra kadar inmiştim. Ardından kaleciyi de pazara yollayıp altıpas içinde eli belinde bekleyen Aktaş'ı gördüm ve topu "al da at" dercesine önüne bıraktım. Gözlüğünü takmış mıydıtakmamış mıydı, kendine gelen yuvarlak cismin top olup olmadığını algılayabildi mi bilemiyorum. Tek yapması gereken şey topu usulca kalenin içine dürtmekti. Hatta ufak bi ayak hareketi yapsa rüzgarından top içeri gidecekti. Fakat Aktaş yeterli görmemiş olacak ki ayağını arkadan taa ensesine kadar kaldırdı ve sert bir vuruşla fileleri delmek istedi. Tabi elin oğlu boş durur mu? Bizimki ayağını indiresiye kadar arkadan yetişen defans elemanı topu kornere atmayı başardı. Böylece ilk galibiyet umutlarımıza beton dökülmüş oldu, unutmak mümkün değil."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder